tuzlu kahve

kiz istemenin vazgecilmezlerinden.. nasil fantazidir arkadas evlenecegin adamla derdin ne

Kız istemeye giden damat tuzlu kahve içip öldü

aslında var ya eskiden kız isteme merasimlerinde tuzlu kahve yapan kişiler "damadı beğenmedik, kızımızı vermeyeceğiz" anlamlarına geliyormuş. zaman içinde işte örftür, adettir diye diye günümüze kadar gelmiştir. yoksa nahoş bir durum tabii.

"merhaba yeni gün hikayeleri" adlı kitapta okuduğum muhteşem hikaye. bu ve benzer hikayeler çok var kitapta. bu hikayede onlardan biri. tuzlu kahve kıza bir partide rastlamıştı. harika bir şeydi. o gün peşinde o kadar delikanlı vardi ki.. partinin sonunda kızı kahve içmeye davet etti. kız parti boyu dikkatini çekmeyen oğlanın davetine şaşırdı, ama tam bir kibarlık gösterisi yaparak kabul etti. hemen köşedeki şirin cafeye oturdular. delikanlı öyle heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu. onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı."ben artık gideyim" demeye hazırlanırken, delikanlı birden garsonu çağırdı. "bana biraz tuz getirir misiniz" dedi.. "kahveme koymak için.." yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı. kahveye tuz! delikanlı kıpkırmızı oldu utançtan, ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye başladı. kız, merakla "garip bir ağız tadınız var" dedi.. delikanlı anlattı : "çocukken deniz kenarında yaşardık. hep deniz kenarında ve denizde oynardım. denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. bu tatla büyüdüm ben.. bu tadı çok sevdim. kahveme tuz koymam bundandır. ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum. annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar. onları ve evimi öyle özlüyorum ki.." bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının. kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı. içini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı. evini düşünen, evini arayan, evini sakınan biri. ev duyusu olan biri. kız da konuşmaya başladı. onun da evi uzaklardaydı, çocukluğu gibi. o da ailesini anlattı. çok şirin bir sohbet olmuştu. tatli ve sıcak.. . ve de bu sohbet öykümüzün harikulade güzel başlangıcı olmuştu tabii. buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi, prenses, prensle evlendi. ve de sonuna kadar çok mutlu yaşadılar. prenses ne zaman kahve yapsa prensine içine bir kaşık tuz koydu, hayat boyu... onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü. 40 yıl sonra, adam dünyaya veda etti. "ölümümden sonra aç" diye bir mektup bırakmıştı, sevgili karısına. şöyle diyordu, satırlarında : "sevgilim, bir tanem... lütfen beni affet. bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. sana hayatımda bir tek kere yalan söyledim,o da tuzlu kahve hakkında. ilk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun? öyle heyecanlı ve gergindim ki, şeker diyecekken 'tuz' çıktı ağzımdan. sen ve herkes bana bakarken, değiştirmeye o kadar utandım ki, yalanla devam ettim. bu yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm. ama her defasında korkudan vazgeçtim. şimdi ölüyorum ve artık korkmam için hiçbir sebep yok. işte gerçek bu. ben tuzlu kahve sevmem. o garip ve rezil bir tat. ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. hem de zerre pişmanlık duymadan. seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğuydu ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum. dünyaya bir daha gelsem, her şeyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da.." yaslı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı. lafı açıldığında, bir gün bir kadın "tuzlu kahve nasıl bir şey" diye soracak oldu yaşlı kadına. gözleri nemlendi yine yaşlı kadının ve sadece "çok tatlı..." diyebildi.

kahve sevmeyen ben tuzlu kahveyi içemem. kız istemeye gidince de kusarım heralde.

başlicam örfüne adetine ben kıyamam herifime. tamam belki biraz kıyabilirim.

daha dün abime kız istedik. mutfağa gittim kahveyi hazırlıyolar. yengem tuz koyuyo kardeşim tarçın koyuyo bayağı iğrenç bi şey yaptı bunlar. sonra yengem baktı tadına ıyy dedi. kardeşim baktı midesi bulandı. o arada annem geldi kurban oluruum. o da baktı tadına. " aboo naptınız, içilmez bu. oğlumu mu zehirleyeceksiniz? " dedi. yengem "ay çok kötü de mii?" deyip dökmeye karar verdi,döktü. tekrar kahve yaptı sadece tuz koydu. onu da içti garibim.

an itibariyle tadına bakmış hatta bi süre olayı anlamayıp bu kahve neden aromalı yav diye diye yarısına gelmiş bulunuyorum. i̇şin ilginci damat adayı değilim üstelik erkek de değilim hatta evde de yalnızım. bi eşek şakası falan durumu da yok yani. bizzat kendi ellerimle kendime tuzlu kahve yapıp içmişim arkadaşlar. olayı anlatıyorum. geçenlerde tuzla şekeri karıştırıp tuz şişesine şeker koymuşum hatta bu sebeplen kahvaltıda şekerli salatalık yedirmiştim ev arkadaşıma. tabi sabahın körü uyku haliyle salatalıklar da şeker gibiymiş canım diye diye yedik bi güzel. i̇şte o şekerin dibinde tuz kalmış. ben ileri zekalı da o şekerle gittim kahve yaptım. sözlükteki erkeklerin neredeyse tamamının henüz içmediğini düşünüyorum. sizden önce deneyimlemiş bulunuyorum yani. i̇lerde müstakbel eşiniz yaparsa sakın içmeyin benden söylemesi ajsfhsj velhasıl ev içi marifetlerde yine birinciliği oynuyorum gördüğünüz gibi. salak olmak gerçekten çok zor.

diğer adıyla kız isteme kahvesi. adı üzerinde tuzlu kahve. bir kaşık atarsın, hani senin elinden tuzlu da olsa kahve içerim beybim romantizmi ile içilir. dimi? yani budur anlamı. içine kimyon, karabiber, kırmızı biber karıştıranı mı ararsın, bir damla deterjan koyanı mı? kızlar neyin kini, nefreti bu? bugün gördüm ablanın biri balık bandırdı kahveye. adam kusuyordu içerken. noluyor değeriniz mi artıyor kahveye çeşit katınca? sizce de abartmıyor musunuz? "biraz da uranyum katalım. bakalım beni uranyum içecek kadar seviyor mu?!" kahveyle de egonuzu tatmin etmeseniz mi hani? insan sağlığı için? tuzunuzu koyun geçin. tuzlu da berbat oluyor korkmayın.

Günümüzde s*ikimsonik bi anlam yüklenmiş iq'sü düşük test itemi. (bkz: ben robot değilim)

tuzlu kahvenin hiçbir anlamının olmamasına ve bazen de saçma bulmama karşın sevdiğin kişinin sırf sen yaptın diye o iğrenç kahveyi içmesi..üzgünüm ama biraz romantik geliyor bana ve bundan sebep yapabileceklerim arasında :))

Kocam olacak beye asla yapmayacağım ve yaptırmayacağım kahvedir. Bana olan sevgisini bunla ölçeceksem evlenmem daha iyi. Onun yerine sekerli kahvemi yaparım "aman ağzımızın tadı bozulmasın" derim. Çok şanslısın kocam bey sksjajab

gorsel gorsel Vah vah ne büyük dertmiş tuz koymuş kahveye, işin bahanesinin tuz olma ihtimali ağır bence edit: vah vah dememin sebebi damat beyin tepkisinedir.

dünyanın en saçma geleneği.

osmanlı zamanında hanım kızlarımız gelen görücüyü beğenmezse tuzlu, beğenirse şekerli kahve yaparmış; nasıl oldu da bu her görücü gelene tuzlu yapmaya döndü bir türlü aklım almıyor. mantıklı bir tezi olan varsa buyrun yoruma alalım sizi.

İnstagram'da denk geldiğim şeye bak. Ya siz manyak mısınız? link Bir insan kendine neden bu eziyeti yapar? Konuyla ilgili görüşlerim ektedir. (#4195893)

Bende bu mevzuları hiç sevmem. Erkek, annesiyle tanıştırmaya götürdüğünde gelin adayına o da tuzlu kahve yapsın bence. Gelin adayı da yanında tuz götürüp güle oynaya içine atıyorsa onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine. link

(bkz: Nereden bakarsan geri zekalıca)

yapmayın

Yeni gelinler, yeni bir akım başlatmış, iki gün önce şahit oldum. Kahveyi balla yapıyorlar, kahvenin yanındaki suya tuzu boca ediyorlar. Kollayın kendinizi beyler :)

Kendime sade, bir arkadaşıma da şekerli kahve yaptım biraz önce. Kahveden bir yudum aldı ağzı gözü buruştu. Tuzlu bu kahve, dedi. Saçmalama şeker attım diyerek kahvenin tadına baktım ve tuz... Allah'ım bu kişi değildi ya bu kişi değildi

kahvesi tuzlu olanın sikişi tatlı olmaz. (bkz: yaz bunu güzel laf) nitekim zamanında bu konuya dair gerekli tepkiyi vermişiz; (#2179369) şüphesiz ki gören gözler için burada nice hikmet vardır.

bir insan nasıl olur da sözde gelenek/eğlence için sevdiği kişiye tuzlu kahve içirmeye çalışır anlamıyorum. asıl en tatlısını en lokumlusunu ona vermeniz gerekiyor. hadi erkek sözde sevgisini tuzlu kahve içerek kanıtlıyor peki kadın sözde sevgisini sevdiği adama bok gibi kahve ikram ederek mi kanıtlıyor?

2-3 yıl önce amcam türk kahvesi istemişti benden. ayıptır söylemesi sülalemde ismimden önce türk kahvem gelir. kahveyi yapmaya başladım, ocağın sağında, üstünde şeker yazan bir kavanoz vardı. kahveyi bir güzel yaptım amcama verdim. teyzemin okuma yazması olmadığı için şeker yazan kavanozun içine tuz koymuş meğer. tuzlu kahve vermişim amcama. az kalsın teyzemin kuması oluyor ensest ilişkiye kurban oluyordum.

Tadını hep çok merak etmiştim günü geldiğinde içerim diye bekledim hep. Nihayet merakım son bulacak. Önümüzdeki hafta bir beyfendiye tuzlu kahve sözüm var. Ee anca beraber kanca beraber dedik. O tuzlu kahve içilecekse ondan önce bir yudum da ben alıcam. Biz eşitlik derken şaka yapmıyorduk :) Artık o kahveyi içmenin anlamı da her ne oluyorsa o zorluğa da varız yani. Biz de böyle bir delikanlıyız işte. Dkfkf Bir hayırlı olsununuzu alırız sözlük, ne de olsa oğlan sizin kız sizin :D

Tadını hep ben de çok merak ederim. Bir gün lafı geçti babam dedi kahveyi bosa götürme pahalı bir şey o.

tamamen yanlış uygulanan eski adet ürünü. istenilen kız, şayet damat adayını beğenmiyor ise damada tuzlu kahve ikram eder. her şeyde olduğu gibi eski adetler de abuk bir biçimde yozlaşmış.

İnsan sevdiğine tuzlu kahve mi yapar yaa ben birini bulayım ballı ballı yapacam

Bir keresinde yanlışlıkla kendime yapmıştım...